sabahlık

sabahlık
"1. (woman´s) dressing gown or housecoat. 2. enough (of something) for (so many) mornings: İki sabahlık çay kalmış. I think there´s enough tea left to see us through two more mornings. 3. used as a prepositional phrase: Bu sabahlık bu kadar; artık paydos edelim! That´s enough work for this morning; let´s call it quits!"

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • sabahlık — is., ğı 1) Sabahları yataktan kalkınca geçici olarak giyilen üstlük Hemen onun üstüne sabahlığını geçirerek kapıyı açmaya koştu. S. F. Abasıyanık 2) sf. Sabahla ilgili, sabaha özgü Bir sabahlık iş kaldı. Bir sabahlık kahvaltı. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşamlık sabahlık — zf. Nerede ise, kaçınılmaz sonuç pek yakında …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşamlık — sf., ğı Akşama özgü olan Birleşik Sözler akşamlık sabahlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kimono — is., Fr. kimono 1) Japonların önden çapraz olarak kavuşan uzun ve geniş kollu ulusal giysisi 2) Geniş kollu sabahlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • penuvar — is., Fr. peignoir Bir tür sabahlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saydam — sf. 1) İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti. A. İlhan 2) is. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SEHERGÂH — f. Sabahlık. Sabah zamanı. Sabah vaktine âit …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”